Cumartesi, Mart 15, 2008

Güvenli iniş, gevşek kemer


Barselona eksenli grup Brazzaville bir dizi konser için Türkiye’ye gelmeden önce bstp’a “İstanbul’u Kongo’ya başkent yapacağız” dedi.
Brazzaville’i seviyoruz. Girer girmez soluklanmadan sevgimizi dillendirmekten de çekinmiyoruz. Hem David Brown çok yakışıklı. Hem de Ramon, Brady, Super Paco, Super Richie hepsi çok yetenekli. Tabii biz konuşmak için David’i seçtik. Bu sefer bahanemiz yeni albüm ‘21. Century Girl’ ve akabinde gerçekleşecek Ankara ve İstanbul konserleri… Portecho’dan Deniz Cuylan’la birlikte niyetlenen çalışmayı da unutmamak lazım.

Hiç birilerinin sizin sayenizde kendi şehirlerine aşık olabileceği aklınızdan geçmiş miydi?
Neden olmasın? Bazen yabancı bir göz, lokal bir gözden daha iyi görebiliyor.

Yeni albümünüz ‘21. Century Girl’ geçtiğimiz ay yayınlandı. Nasıl hissediyorsun?
Bir albümü yeni bitirdiğimde her zaman kendimi oldukça depresif hissediyorum. Kadınların doğum yaptıktan sonra yaşadıkları post-partum depresyonu gibi bir şey bu…

Albümü nasıl buluyorsun?
Korkunç olduğuna kendimi inandırdım. Yaptığım her albümden sonra başıma bu geliyor. Hem bu soruyu düzgün yanıtlayabilecek en son kişiyim ben! Bende objektivizmin gramı bile yok.

O halde çevrendeki insanların fikrini öğrenelim? Onların ilk izlenimleri nasıl?
Hmm… Çevremdekiler güzel şeyler söylediklerine göre albüm büyük ihtimalle OK’dir.

Karşımıza kimler çıkıyor? Kulağımıza neler tınlıyor?
Tabii ki gruptaki çocukların dışında kanadalı violinist Naomi, katalan saksofoncu Sizu ve gitarda İspanya’dan Juan var. Sonra japon kızımız Natsuko trompet çalıyor.

Kayıtlar nerede yapıldı?
Barselona’da, kendi stüdyomuzda.

Deniz Cuylan’la birlikte planladığınız proje nedir? Sorması bile heyecan verici…
Evet, benim için de öyle. Umarım bu proje gerçekleşir. Birlikte bir albüm yayınlamak istiyoruz. İçinde başka Türk müzisyenler de olacak. Deniz şimdi askerde. Yani o gelene kadar her şey havada asılı.

Albümde özellikle yer almasını istediğin isimler var mı?
O kısmı tamamen Deniz’e bıraktım. Zaten onun bu konuda pek çok önerisi vardı.

Brazzazille’in her parçası bir şehrin hikayesini taşıyor. İlk seyahatini hatırlıyor musun?
İlk seyahat değil ama, çok küçük bir çocukken bile uçakta yanlız seyahat ederdim. Kanada’daki büyükannem’den Los Angelas’taki süt aileme uçakla gider, o yolu geri dönerdim. Uçmayı her zaman çok sevdim.

İstanbul üzerine iki parça yaptın ve tekrar konser vermek üzere geliyorsun. Bu şehrin neyi etkiledi seni?
Bence dünyadaki en şahane şehirlerden birine sahipsiniz.

İstanbul’dan sonra hangi şehirler tarafından ağırlanacaksınız?
Moskova, Dublin, Kiev, Chicago, Minneopolis, Detroit, New York ve Los Angeles uzun listedeki birkaç şehir…
http://www.myspace.com/brazzaville
Evren Ünal / basatap.com

Hiç yorum yok: