Perşembe, Şubat 04, 2010

hükümet genel grevde



Hükümet genel grevde
Sonunda bu da oldu. Memleketin hükümeti TEKEL işçilerinin gördüğü ilgiyi kıskanarak genel grev kararı aldı. “Peki bundan sonra ne olacak?” sorusuna hükümet sözcüsü tarafından “Bize de böyle hak verilmediği sürece grev kararımızdan dönmeyeceğiz, uzlaşmayız, gerekirse halka, sendikalara, basına ve orduya karşı şey ederiz” cevabı verildi. Peki hükümetin genel grev kararıyla sonuçlanan bu süreç nasıl başladı? Ayrıntıları NAH Parti genel başkanı sayın Sultan ikinci Yarab’tan dinliyoruz. Lafını bölmeyin, kodum mu oturtur.

Sizi dinliyoruz sayın Yarab…
Şimdi Müberra hanım… bakın çok da hanım bir kızımıza benziyorsunuz. Duyduk ki mübarek günde doğmuşsunuz.

Doğrudur sayın başkanım. İnancım da tamdır elamdülillah ayak bileğimden başka yerimi göstermem kati. Peki nedir bu genel grev kararınızın perde arkası?

Şöyle hanım kızım, biz bu ülke için minareleri süngü, camileri kışla yaptık, savaştık, gene de yaranamadık. Bak biz gittik, Telsim’i İngilizler’e, Başak Sigorta’yı Fransızlar’a, Adabank’ı Kuveytliler’e sattık, ekonomiyi büyüttük ama karşılığında ne duyduk? Efendim, ekonomi büyümüş de işsizlik niye artmış. Ananı da al git daha ne diyim ben bunlara.

300 metrelik gemiye gemicik demişsiniz. Ona da epey bozulan olmuş.

O zaman sorarım ben bu bozulanlara, sizin başbakanınız gemicilikten denizcilikten anlamıyor mu? Anlamasam Kuşadası Limanı’nı gider İsrail’e mi satardım? İsrailli işletiyor şimdi ne güzel, gemicikler de mutlu mesut. Evet verdim, Cbank’ı da İsrail’e verdim gitti. Ülkemizi pazarlıyoruz ne güzel, alıcılar çıkarıyoruz yaranamıyoruz. Bak kızım, İsrail’e limanı verdik de al götür mü dedik. Kuşadası Limanı gene aynı yerinde duruyor.

Petkim’i de Ermenilere satmışsınız.


Ermenisiz açılım mı olur? Biz ne dedik? Ne dediysek dedik, arkasındayız. İhalede uçak istemişim. Gözünüzü toprak doyursun çiftçiler. (Laf arasında çiftçiye de giydiriyim) Uçak istedim de uçak mı geldi, al mercedese razı olduk.

Bu ülke iyice dinsiz olmuş. Bir de utanmadan sizi imansızlıkla suçluyorlar efendim.

Ben onları Allah’a havale ediyorum. Ben her fırsatta elimi açıp rabbime dua ederim. Hatta en son bizim Amerikan askeri coniler Irak’tan sağ salim evlerine dönsün diye dua ettim. Kayıtlarda var. Bir dönem dini de kullandık eyvallah ama bitti o dönemler.

Haşa, zam isteyen memura IMF’yi ikna edin demişsiniz.

Tabii dedim. Babamın parası mı? IMF’nin parası. Derim tabii. Yok cebimden çıkarıp vereyim. Daha neler.

Domuz da artık kesimlik hayvanlar listesine girmiş?

Domuz dinimizce haramdır dedik, hepsini kesip kurtulalım dedik. Yine derdimizi anlatamadık. Ordunun oyunu bunlar.

Peki genel grev sürecinde neler yapacaksınız? Oy kaybetme korkunuz yok mu?

Hayır efendim, genel grev derken o kadar geniş kapsamlı değil. Ülkenin asıl sorunlarıyla ilgilenmeyeceğiz o kadar. Bu da hükümete giydirenlere kapak olsun. Yoksa tabanımızı elimizde tutmak için türban, ordu, İsrail üzerinden siyasetimizi yapmaya devam edeceğiz.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı sultanım?

Evlen artık, böyle yeter gezip tozduğun elin adamlarıyla. Otur evinde. En az üç bak. Sen de potansiyel gördüm beş de yaparsın bıcırık.

Saolun efenim ehe


Hiç yorum yok: