Çarşamba, Mart 10, 2010

Bu stick’i saklasak da mı dinlesek?



Taksim-Kadıköy hattında doğan 110, üçüncü albümleri “Sıfır” ile tekrar biz müzikseverlerin karşısında. Vokalde Candan Tezel, klavyede Ozan Yılmaz, davulda Mehmet Uludağ ve gitarda Burak Yerebakan kadrosuyla kaldığı yerden devam eden grup… Hayır, hayır, kaldıkları yerden devam etmiyorlar! Bugüne kadar yayınlanan iki albüm ve altı klibe rağmen sıfırdan başlıyorlar. Üstelik albümleri de bildiğiniz albümlere benzemiyor. USB stick formatındaki albümü ister içindekilerle saklayın; ister içindekileri atın bilgisayarınıza, sadece stick olarak kullanın. Yapacak bir şey yok. Sürpriz yapmayı seviyorlar!

Keyifler nasıl, hayat nasıl gidiyor?
Ozan: Keyifler gayet yerinde.
Candan: Albümün koşturmacası bitti, şimdi konser koşturmacaları var demek isterdik ama albüm koşturmacası bir taraftan devam ediyor. Biraz yorucu olmaya başladı.

Siz, albümdeki parçalardan birinin albüm ismi olarak seçilmesindense; albüme özel bir isim bulmayı tercih ediyorsunuz. “Atomların Harika Dünyası” da böyleydi. Peki, “Sıfır”dan nasıl bir anlam çıkarmalıyız? Üçüncü albümle yeni bir başlangıç mı?! Candan: İkinci albümden sonra bir motivasyon düşüklüğü yaşadık. Bir de o dönem gruptan ayrılmalar oldu. Kendimizi geriye çektik ve bu albüme kapandık.
Ozan: Doğal olarak, büyürken yaptığımız hatalardan da ders aldık. Bu albüm bütün o yaptığımız hatalardan çıkardığımız derslerle ilgili. Bu yüzden sıfırdan bir proje yapmışız gibi hissediyoruz.
Mehmet: Tabii albümün USB formatlı olması da bu ismi vermemizde etken.

Evet, müzik dünyasında herkes sizin USB formatındaki albümünüzden bahsediyor. Gerçekten çok güzel çıktınız karşımıza. Bu sihirli stick’in içinden neler çıkacak? Candan: Albümün kendisi! Karaoke halleri, fotoğraflar, klip ve “Geri Dönme”nin kanalları… Burak: Remiks yapmak isteyenler için koyduk bu kanalları.
Ozan: Aslında daha fazla parçanın kanallarını koyacaktık, ancak yer yetmedi.

Anladık ki sıradan işlerle dinleyicilerinizin karşısına çıkmaktan hoşlanmıyorsunuz. USB stick’ten başka nasıl bir sürpriz yapmak isterdiniz dinleyicilerinize?
Mehmet: Enteresan fikirlerimiz var.
Ozan: Görsel tasarım ajansı Paternika ile birkaç projemiz var. Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planlıyoruz.
Candan: Ancak ne kadar zaman sonra olur, orasını bilemiyoruz.

Albümünüzü alanlar nasıl bir duyguyla karşılaşacaklar?
Candan: Genel olarak depresif ve agresif bir durum hakim albüme ama insanlarda nasıl bir etki bırakır, onu bilemeyiz.
Burak: Herkes kendine göre algılıyor müziği. Bizim anlattığımız albümü yayınlayana kadar. Sonrası dinleyiciye kalıyor.

Klibe gelelim, Tuz Gölü çekimlerinde ekip arabasının balçığa batması işinin aslı nedir? Nasıl çıktınız?
Mehmet: Traktör kiraladık  Tuz Gölü’nün yabancısıyız, doğasını bilmiyoruz.
Burak: Bir amca vardı, “şuradan gidin, buradan geçilmez” demişti ama aracı kullanan arkadaş ikinci kısmı duymamış.

Çekimlerde başka zorluklarla karşılaştınız mı?

Candan: Sıcaklar zorladı açıkçası. Klibin sonunda renk değiştirmiştik. Daha sonra post prodüksiyonda color correction’la düzelttiler!
Mehmet: Bir de çok turist vardı. Klip çekilirken arkadan yüzlerce insan geçiyordu. Bu kadar turist geldiğini bilmiyorduk açıkçası.

110’un sound’u hakkında eleştirmenlerden bir sürü şey dinliyoruz. Bu sound’un ismini sizinle birlikte koyalım mı artık?
Candan: Bizim için de zor oluyor. Elektronik alternatif rock diyoruz bu aralar ama mecbur kaldığımızdan. Bize kalsa adını koymaya gerek yok. Her tarzı deniyoruz çünkü.

Gruptaki iş bölümü nedir? Keyifli mi yoksa kavga dövüşlü bir süreç mi geçiriyorsunuz?

Ozan: Önce Candan, sözleri ve basit müziği yapıyor.
Candan: Sonra Ozan parçanın nasıl düzenlenmesi gerektiğine karar veriyor. Verdiği karar doğrultusunda müziği değiştiriyor kimi zaman. Daha sonra Mehmet davullara, Burak’sa gitarlara müdahale ediyor. Kavgalı bir dönem geçirmiyoruz çünkü herkes nerede dâhil olması gerektiğini biliyor.
Burak: Bir de Ozan prodüktörlük de yaptığından ondan korkup susuyoruz.
Mehmet: Çok ters adamdır!

Candan, grubun isminin senin Yıldız Teknik’teki günlerinde sık kullandığın 110 numaralı Taksim-Kadıköy otobüs hattından geldiğini biliyoruz. Hala aynı güzergâhta mısınız?
Candan: Hayır, yollarımız ayrıldı maalesef. Ama güzel bir planımız var 110’la ilgili. Sürpriz olsun.

Müzikle profesyonel olarak ilgilenmek isteyen ama bir yandan da üniversitede başka başka bölümlerde okuyan öğrencilere ne tavsiye edersiniz?
Candan: Ne yapmak istediklerine bir an önce karar versinler. Biz bu konuda çok şanslı değildik.
Ozan: Şu da var ki Türkiye’deki eğitim sisteminde öğrenciler, gerçekten ne yapmak istediğinin farkına varmıyor. Bizler ne söylersek söyleyelim, aynı hatalar yapılmaya devam edilecek.

Siz mesela, okulla müziği bir arada mı götürdünüz?
Candan: Okulla müziği aynı anda götürenler var tabii ki ama biz onlardan olamadık maalesef. Bizi örnek almasınlar!

Konserler nasıl geçiyor? Yoğun istek üzerine Bronx Pi’de konserlerinizin tekrarlandığını biliyoruz. Başka nerelerde çalacaksınız önümüzdeki günlerde?
Ozan: Evet 5 Mart’ta Bronx Pi sahnede bir konserimiz olacak. Mart sonuna doğru Edirne ve Çanakkale’de de konserlerimiz var. Eskişehir, Bursa, İzmir ve Ankara’da var ancak bu tarihler konusunda emin değiliz.
Mehmet: Konserler için klibi bekliyorduk, bu yüzden tarihleri ileri attık.

Peki klip ne zaman ekranlarda görünecek?
Candan: Bu hafta ya da önümüzdeki hafta kanallarda olacak.
Son olarak söz sizde…
Candan: Önümüzdeki dönemde ilginç birkaç projemiz var. Bunlar ne zaman hayata geçer bilemiyoruz. Mesela hep birlikte eğleneceğimiz bir klip fikrimiz var. Şimdilik sürpriz olarak kalsın.
Ozan: Eskisini kullanmaktan vazgeçtik, “İstanbul”a yeniden klip çekiyoruz. Bu aralar onun çekimleri olacak. Takip edin!

*Bu röportajım Hürriyet Kampüs ekinde yayınlanmıştır, tüm hakkı Kampüs'e aittir.

Hiç yorum yok: