Perşembe, Mart 25, 2010

güçlü kadınım hey hey!

Jan von Holleben


aslında güne güzel başlamıştım. evden çıkarken yumurtalı kahvaltımı yaptım, enerjimi depoladım. haftaya pazartesi sigarayı bırakmaya, hemen akabinde yogaya başlamaya, iş çıkışları tüm gücümü toplayarak şehre akmaya, konserleri, filmleri, arkadaş muhabbetlerini kaçırmamaya, kedime ve aileme daha çok vakit ayırmaya, işime Maslak üzerinden değil, sahilden Boğaz havası alarak gitmeye, kıyafetlerime özen göstermeye, bloglarımı daha sık güncellemeye, Facebook'ta dönen hayvanlı videolara gülmeye, dijital reklamcılık ve sosyal medya gurusu olmaya, et yemeyi keserek hayvan sevgimi perçinlemeye, dargın olduklarımla barışmaya, barışmayacaklarımla savaşmamaya, sevgilimle lanlu lunlu konuşmamaya, patronumdan zam istemeye, daha çok yazmaya, daha çok röportaj yapmaya, en kısa zamanda Londra'ya kapağı atmaya, beş yıl içinde çocuk yapmaya, simge pastanesinden bir daha sosisli açma almamaya, toplantılarda müşteriyi eleştirmemeye ve ofiste masamı düzenli tutmaya ve nicesine karar verme gücünü kendimde bulmuşken... durdum, düşündüm, sordum, ne bok yiyorum lan ben? çıkış kapısı nerde? off butonum neremde?

Hiç yorum yok: