Perşembe, Eylül 21, 2006

Seksendört'ün gizli bir tarikatı mı var?

Geçtiğimiz yıl rock müzik açısından verimli bir yıl oldu denilebilir mi? Duman, Athena, Kurban, Replikas, Direct, Şebnem Ferah, Vega ve nicesi yeni albümlerini yayınladı. Bildik isimlerin dışında pek çok yeni grupla da tanıştık. Çilekeş, Teneke, 110, Deja-Vu, Dorian ve Badem bunlardan birkaçı… Televizyon ve radyolardan çok daha önce internet yoluyla tanıştığımız seksendört grubu da ikinci kategoride albüm çıkaran gruplar arasında. Aslında albüm çıkmadan önce de verdikleri sayısız konserle kendi dinleyici çevrelerini oluşturmuşlar. Grubun adı da sizi yanıltmasın. Çocuklar 84’lü değil, yaş ortalamaları 23. Ve bir çok rock grubuyla ortak özellikleri Ankaralı oluşları. Ama Ankara’dan ayrılmaya pek niyetleri yok. .

Daha albüm çıkmadan herkes sizi tanıyor. İnternette neredeyse hakkınızda 3000 yorum var. Sizin için oluşturulmuş gizli bir tarikat falan mı var yoksa?

Tuna: Bir tarikattan haberimiz yok. Zaten “Ölürüm Hasretinle” parçasının demosu da ilk olarak internette yayıldı. Aslında 3000’den daha fazla yorum var. Bu albümden önce de böyleydi. Kolay anlaşılabilir bir anlatım dilimiz olduğundan, her kesimden çok fazla sevenimiz var.

Sizi bilenler "Sex&Dirt" olarak biliyor. İlk önce böyle kullanıyordunuz, sonra niye bu "seksendört" e evrildi?

Serter: Evet, grubu ilk kurduğumuzda İngilizce besteler yaptığımız için sex&dirt olarak anılıyorduk. Ama Türkçe müzik yapmaya başlayınca böyle olmasını daha uygun bulduk.

İlki daha anlamlı sanki. 84 uğurlu rakamınız mı yoksa?

Serter: Yok, aslına bakarsan uğurdan daha fazlasını içeriyor.

Hacettepe olarak tanınmanızın nedeni ne? Parçanızdan mı kaynaklı yoksa Hacettepe Üniversitesi’nde verdiğiniz muhteşem konserlerle bir ilgisi var mı?

Erdem: Gerçekten de Hacettepe Üniversitesi’nde verdiğimiz tüm konserler çok iyi geçti. Bu ismi biz kendimiz takmadık ama sanırım bu sebepten dolayı böyle anılıyoruz.

Albüm süreci nasıl geçti?

Okan: Albüm üzerinde neredeyse bir yıl çalıştık. Albümü Ankara ÇSM STUDIO' da Tuna ve ben kaydettik. Mixaj’ı da bize ait. Parçaların oluşma evresi de önce Tuna ve erdem iskelet bir şeyler hazırlayıp gruba sunuyor, son hali, Serter ve benim katılmamla stüdyoda oluşuyor. Albümdeki 10 şarkının sözleri ve bestesi bize ait.

Albüm çıkarma aşamasında karşılaştığınız zorluklar nelerdi?

Erdem: Tabi grubun kendi albümünü kendisinin kaydetmesi zor bir şey sonuçta.Teknik ekipman eksiklerimiz vardı ama bu bizi daha çok gaza getirdi. Planlı ve programlı ve gayet eğlenceli bir şekilde kaydettik. Tabii mix aşaması artık delirme belirtileriyle sonlandı.

Hangi parçalara klip çekmeyi düşünüyorsunuz?

Tuna: İlk klibi ‘Ölürüm Hasretinle’ parçasına çektik. Elimizden gelse hepsine çekmek isteriz ama bu olanaksız. Hepsini çok sevdiğimiz için şu an karar aşamasındayız.

Internet sitenizin tasarımı çok güzel olmuş. Tasarımı kime ait?

Okan: Teşekkür ederiz. Sitenin tasarımı Ankara'dan arkadaşımız olan Gürkan Erol'a ait. Biz de çok beğendik, sonuçta sitemizin bizi yansıtması sevindirici.

Canlı bir forumu da var. Dinleyicilerinizin sizi sitenizde online görme ihtimali nedir?

Serter: Şu an için ihtimal yok. Ama sitemiz tam anlamıyla oturduğu zaman böyle bir platform oluşturmayı düşünüyoruz.

Peki, sitenizde gördüm: 84 mania nedir?

Erdem: 3 sene öncesinde fan klüplerimizden birisinde başlatılan bizimle ilgili tüketim araçlarını içinde barındıran bir proje.

Bugünlerde artık insanlar albüme para vermektense internette paylaşım programlarından albüm indiriyorlar. Müziğin bu şekilde nette dolaşımına ve sınırsızca paylaşımına nasıl bakıyorsunuz?

Serter: Grubun tanıtımı ve müziğin paylaşımı için internet çok faydalı bir iletişim aracı. Fakat bizde bunun da yasal olarak yapılması gerekiyor. Diğer ülkelerdeki veya Avrupa’daki örnekler gibi çok cüzi miktarlarla ücretler talep edilebilir. Fakat bu işin korsandan farkı yok. Ülkemizde yapacak hiçbir şey yok gibi görünüyor. Sadece bilinçli bir dinleyici kitlesi oluşması gerekiyor.

Bugüne kadar nerdeyse 500 konser vermişsiniz. Çok iyi bir rakam. En çok zevk aldığınız konser hangisiydi?

Okan: Şu zamana kadar çok iyi ve kötü şartlarda konserler verdik. Hepsinin tadı başkaydı. En çok zevk aldığımız konserler, Hacettepe Üniversitesi şenlikleri, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Fethiye Kayaköy.

Kıyaslama yapacak olursak büyük şehirde yaşayan dinleyicilerle, ufak şehirde yaşayanlar arasında ne gibi farklar gözlemlediniz?

Serter: Büyük şehirde olanak ve alternatifler çok olduğu için seçici olmak gibi bir şansları var. Ufak şehirlerde ise böyle bir lüks fazla yok. Ve biz bu yüzden Anadolu’da konser vermeyi çok istiyoruz.

Ankara'nın havası mı suyu mu? Niçin hep iyi gruplar ve fazlasıyla müzisyen Ankara'dan çıkıyor? Sizce bu "ciddi" şehir sizin müziğinizi nasıl etkilemiştir?

Okan: Ankara'da müzisyen olabilmek için gerçekten çok çalışmanız gerek. Ankara seyircisi çok seçici davranıyor. İstemediği grubu dinlemeyerek onları daha çok çalışmaya teşvik ediyor. Kötü yanları olsa da müziğimize pozitif etkisi var Ankara'nın.

Ankara'dan İstanbul'a yerleşmeyi düşünüyor musunuz?

Tuna: Hayır!

Rock müziğin ülkemizdeki gidişatını nasıl buluyorsunuz?

Serter:Biz olmasaydık her şey çok güzel olacaktı. Ama biz çıkınca ortalık karıştı!

Sizin beğendiğiniz yerli gruplar hangileri?

84: Ünlü, Athena, Kurban, Metropolis, Çilekeş, Duman, Kangroove…

Hiç yorum yok: