İstanbul, bize hemen her gece bir konser izleme çeşitliliği sunuyor. Müzikse müzik, eğlenceyse eğlence. Ama yok, bunların ötesinde aradığınız samimiyet ve farklılıksa o da var. Ayyuka elemanlarını aldık karşımıza konuştuk. Anladık ki, müzik piyasası oldukça sağlam bir gruba gebe. Şimdi albümlerini bekliyoruz merakla.
Sizce bir grubun ismi o grubu ne kadar ifade eder?
Özgür: Hiç, diyorum ben.
Altan: Çok
Alican: Ben de çok diyorum.
Ayyuka sizi yeterince ifade ediyor mu?
Alican: Müzikteki seslerle uyuyor bence..
Altan: Göğün en yüksek yeri anlamına geliyor. Ayyuk’a yapılan müzik gibi düşün.
Alican: Bir de ne Türkçe, ne İngilizce ne de Japonca. Telafuzu kolay. Bir Amerikalı bile rahatça söyleyebiliyor. Böyle yamulmuyor ağzı.
Altan: Dinar Bandosu diyemiyor ama Ayyuka diyor.
Özgür: Niye? Onlar da Eyyuka diyor:)
Grubun hikayesini dinleyelim.
Özgür: Lise yıllarında Altan’la takılmaya başladık. Ben gitar çalıyordum, Altan bas çalıyordu.
Altan: Özgür bana öğretiyordu. Ben de ona eşlik etmeye çalışıyordum.
Özgür: Ya ben 13 yaşından beri gitar çalıyorumJ Bir gün Altan gelip bana bas çalmak istediğini söyledi. Ben de ona; O zaman alacaksın bir bas çalışacaksın koçum, dedim. J Altan basabilmeye başladıktan sonra da doğaçlamaya başladık. Bayağı eğleniyorduk kendi aramızda.
Neler çalıyordunuz?
Altan: Sevdiğimiz şarkıları çalıyorduk. Sıkıldığımız zaman doğaçlamaya başlıyorduk ama doğaçlama ne bilmiyorduk.
Sonra?
Özgür: Sonra insanlar dinledi. ‘’Vay, bu çocuklar iyi takılıyorlar’’ dedilerJ O zaman grup değildik. Ama davulun eksikliği vardı. Şöyle kafamıza göre bir davulcu bulsak muhabbeti yapıyorduk.
Altan: Bas ve gitar olarak yıllarca çaldık. Sonra 2. gitaristimiz Ahmet geldi. Baktık onda da iş var; Özgür onu da eğitmeye başladı:)
Alican: Biz de Altan’
Özgür: Beraber barlarda çalmak üzere cover’lar yapmaya başladık. Ama seçmece cover’lardı. Kabul ederlerse olur, olmazsa olmaz gibi bir tavrımız vardı.
Ve Ayyuka kuruldu.
Özgür: Gibi.
Alican: İlk konserimize çıktığımızda bile Ayyuka ismi yoktu. İstanbul’a döndükten sonra ev arkadaşım Ayyuka olsun dedi. Bizim de hoşumuza gitti.
Uzun zamandır bir aradasınız. Tahminen kaç konsere çıktınız ve nerelerde çaldınız?
Alican: Herhalde 30’u geçmiştir. En belirginleri Bodrum, Bursa, Eskişehir, Fethiye. İstanbul’da Sonic Youth ve Jonathan Ricthman konserlerinde çaldık.
Konserlerde cover mı yoksa kendi parçalarınızı mı çalıyorsunuz? Ağırlık hangisinde?
Alican: Kendi parçalarımız ağırlıkta oluyor. Seçtiğimiz cover’ların da gerçeğiyle pek bir alakası yok zaten, bizim parçalarımız gibi oluyor.
Çaldığınız mekanlarda, mekan sahiplerinin beklentisi ve ya müdahelesi oluyor mu?
Alican: İlk başta kimse kolaylık göstermiyor. Ama dinledikten sonra şaşırıyorlar ve çok seviyorlar.
Altan: Müdahale değil ama rica edebiliyorlar. Onlar, insanların bildikleri şarkılara eşlik ederek daha çok eğleneceklerini düşündükleri için böyle isteklerde bulunuyorlar. Sen de o yüzden bu soruyu soruyorsun zaten.
Evet.
Altan: Ama bu bizim yapabileceğimiz bir şey değil. En son Eskişehir konserimizde her zaman çaldığımız gibi çaldık. İnsanlar şarkıları bilmemelerine rağmen eğlendiler. Çok güzel bir konser geçti.
Özgür: Oynadılar:) Bizim şarkıların genelinde 9/8’lik ritmi olan parçalar var. Gayet oyun havası iki tane bestemiz var.
Altan: Evet, bazen gayet gazinoya bağlıyoruz. Düğün salonu havasında geçen konserler oluyor. Çok fazla tecrübemiz olmamasına rağmen insanlarla iç içe bir şey yapmaya çalışıyoruz. Asla kendi modunda şarkılarını çalan bir grup olmak istemiyoruz.
Baba Zula’dan oryantal dub terimini öğrendik. Sizden de pisikedelik oryantal rock.
Özgür: O bizim lafımız değil. Çok fazla türe takılmayan insanlarız. Pisikedelik denilen olay, hiçbir zaman amaçladığımız bir şey olmadı ama…
Altan: Dışardan söylenene kadar ben pisikedelik bir şey yaptığımızı hiç düşünmemiştim.
Alican: En dibinde rock grubu yani.
Özgür: Evet, etkilendiğimiz müzikleri kendimizce bir potada eriten rock grubuyuz.
Albüm ne zaman çıkacak? Şu an için ne kadar öncelikli?
Özgür: En öncelikli.
Alican: Albümün demolarını kaydettik. Bir iki şirketle görüşeceğiz. Büyük bir ihtimalle biriyle anlaşırız. Her şey aslında çok fazla hazır. Albümü hucum çalıp kaydedeceğiz. En erken nisanı bulur.
Albümde özellikle birlikte çalmak istediğiniz isimler var mı? Şu sıralar müzisyenler birlikte parçalara imza atarak birbirlerine destek oluyorlar.
Altan: Bugüne kadar bize en çok destek veren grup Replikas oldu. Athena elemanları da severler bizi. Ama birlikte çalışmak fikri şuan yok.
Özgür: Uygun bir şarkı olursa olabilir.
Alican: Şu anki şarkıların formu çok oturmuş bir halde. Bunların içine artı girecek bir insan yok. Çaça adlı parçamızın içinde grup vokal var. Belki orada ‘’Hopa hep beraber’’ gibi bir moda girebiliriz.
Battle Of Bands yarışmasında 3. lüğünüz var. Dereceye girmenin bir getirisi oldu mu size?
Alican: Biz o yarışmaya daha çok konser verme şansı olarak baktık. Orada birkaç insanın beğenisine bir şeyler sunuyorsun. Birinci ya da onuncu olmanın yapacağın müziği etkileyeceğine inanmıyorum.
Özgür: Sonra Roxy’ye başvurduk ve kabul edilmedik. Ama bu bizim müziğimizde bir değişikliğe yol açmadı. Demek ki yarışmaların bize bir katkısı yok:) (Ayyuka, daha önce BOB yarışmasında derece aldığı için Roxy’ye kabul edilmiyor.)
Deja-vu, Duman, Çilekeş, Mor ve Ötesi…Hepsi şarkılarında örtülü ve ya açık politik mesajlar veriyor. Sizin parçalarınızda politikanın yeri var mı?
Özgür:Ben müzikle dünyanın değiştirilebileceğine inanmak isterdim. Böyle bir şey olsaydı keşke ama inanmıyorum. İnanan varsa eyvallah… Bir çok grup geldi geçti. Çok gaza geldiler ama şimdi şirket yöneticisi falan oldular :)
Altan: Müzikle hiçbir şey değişmedi değil. Olumlu kazanımlar da oldu ama bunu başaranlar bir şeyleri samimiyetle anlattıkları zaman başardılar.
Bazı gruplar demosunu internetten yayınlıyor. Bir çok grubun da korsana karşı çok sert söylemleri var. İnternet üzerinden müzik paylaşımına sizin bakışınız nedir? Siz albüm indiriyor musunuz?
Özgür: Bolca! En son ne zaman albüm aldığımı hatırlamıyorum.
Altan: Hiçbir tavrımız yok.
Alican: Korsana karşı bir tavrın varsa çözümün de olmalı. ‘’Korsana hayır!’’ demek yetmez. Sen albümünü öyle bir çıkartırsın ki insanlar orjinalini almak ister. Şuan çoğu insanın albümüne koyacak bir fikri bile yok. Satmayınca da korsana mal ediyorlar.
Peki, son olarak roportör siz olsaydınız birbirinize ne sormak isterdiniz?
Altan: Bence sen tembellik yapıp soru hazırlamamışsın:)
Bu kadar soru sordum, insaf:)
Altan: Ama sevdiğimiz grupları sormadın. Ben Alican’a sevdiği grupları sorardım, çünkü en sevdiği şey sevdiği grupları saymaktır:)
Özgür, sen Altan’a ne sorardın?
Özgür: Niye evlendin? Rock’çı adam evlenir mi diye sorardım.
1 yorum:
kötüü sıkıcıı konser bitmiyoo eylenmek için çoook zorladımm ama olmuyoo .çalışın arkadaşlarr ama çokk
Yorum Gönder